BelgelerLüksembourg Avrupa Konseyi.
Başkanlığın sonuçlarından özetler, 13 Aralık 1997
Başkanlığın sonuçları
Sunuş
12 ve 13 Aralık 1997 Lüksembourg’da yer alan Avrupa
Konseyinin toplantısı, Birliğin ve Avrupa’nın, bir bütün olarak, geleceği
hakkında tarihsel önemi olan bir nokta teşkil etmektedir. Genişleme sürecinin
başlamasıyla nihayet geçmişin bölünmelerine son veren yeni bir dönemin şafağını
görmekteyiz. Avrupa bütünleşmesinin, kıtanın tümünü içine almak amacıyla
genişletilmesi, gelecekte istikrar ve refahın teminatıdır.
Aynı zamanda genişleme sürecini başlatarak Avrupa
Konseyi, Birliğin gelişmesi üzerinde kapsamlı bir inceleme yapmaya ve 2000 yılından
sonra meydana çıkacak olan kışkırtmalara uygun bir cevap verebilmek için
uygulayacağı politikalara girişmiştir. Böylece Birliğin, gelecek yüzyılında
yürümek ve genişlemeyi karşılamak için kuracağı açık ve bağdaşık bir vizyonu
olacaktır.
Üyelik süreci ve görüşmeler
Avrupa Konseyi, müracaat eden on bir ülkenin her birinde
halen mevcut olan durumu, Komisyonun görüşleri ve Başkanlığın Konseye verdiği
raporların esasında düşünüp taşınmıştır. Görüşmelerinin ışığı altında,
Orta ve Doğu Avrupa’daki başvuran on ülkeyi ve Kıbrıs’ı kapsayan bir üyelik
süreci başlatmaya karar vermiştir. Sözü geçen süreç, Avrupa Birliğini kuran
Antlaşmanın ‘0’ numaralı maddesinin bir kısmını teşkil edecektir. Avrupa
Konseyi, bütün bu ülkelerin aynı ölçütler esasında Avrupa Birliğine üye olmaya
tahsis edilmiş olduklarına ve üyelik sürecine eşit olarak katıldıklarına işaret
etmektedir. Bu gelişici ve kapsamlı süreç şu unsurlardan ibaret olacaktır:
Çerçeve
Üyelik sürecine, 30 Mart 1998’de düzenlenecek olan
toplantı ile başlatılacaktır. Bu toplantıya Avrupa Birliği 15 Üye Devleti, başvuru
yapan Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ve Kıbrıs’ın Dış İşleri Bakanları
katılacaktır. Başvuru yapan sözü geçen ülkelerin tek bir çerçevesi kurulacaktır.
Avrupa Birliği 15 Üye Devletinin Dış İşleri
Bakanları, gerek ortaya çıkınca on Orta ve Doğu Avrupa başvuru yapan ülkeninki ve
Kıbrıs’ınki ile görüşecekler. Planlı diyalog ile edinilen tecrübeyi göz
önünde tutarak, bakanlar arasında teknik toplantılar da öngörülebilmektedir.
Kıbrıs’ın Birliğe girmesini hazırlayacak olan
stratejinin esası şunlara koyulacaktır:
- Özellikle, Adanın Adli ve İdari kapasitesini artıran ve
adalet ile içişleri alanlarında amacı belli olan projelere katılmak.
- Belli Topluluk programlarına ve vekilliklerine katılmak. (
Başvuru yapan diğer ülkelerin takip ettikleri yaklaşımda olduğu gibi.)
- İngilizce kısa adı TAIEX olan Teknik Yardım ve Bilgi
Mübadele Dairesi tarafından sağlanan teknik yardımın kullanması.
Komisyon görüşleri ve üyelik müzakereleri
Başvuru yapan ülkeler hakkındaki Komisyonun
görüşleri, Copenhagen Avrupa Konseyi tarafından belirlenen üyelik ölçütlerinin
ışığında sözü geçen bütün ülkelerin durumu ile ilgili güvenilir ve kapsamlı
bir analiz teşkil etmektedir. Üyelik perspektifi, başvuranları Birliğin acquis’sine
uyan politikalarını daha hızlı uygulamaya teşvik eden yegane bir etkendir.
Acquis’nin yasama sistemine dahil edilmesi gerekli olsa da, kendinden yeterli değil.
Aynı zamanda gerçekten uygulanmasının sağlanması gerekli olacaktır.
Avrupa Konseyi, başvuru yapan ülkelerin bu doğrultuda,
sektörsel politikalarda ve özellikle iç pazar ve ona ait politikalarda ve üyelikten
sonra Topluluğun politikalarının uyum içinde uygulanmasında harcadıkları devamlı
çabalar arasındaki bağı kaydetmiştir.
Üyelik müzakerelerinin başlatılması için Copenhagen
politik ölçütlerine uymak, ön şart olarak sayılmaktadır. Ekonomik ölçütler ve
üyelikten kaynaklanan sorumlulukları yerine getirebilmek, ileriye bakan ve dinamik bir
biçimde değerlendirilmiş ve değerlendirmelidir.
Görüşmelere başlatılma kararı, onların aynı zamanda
başarılı olarak sonuçlandırılacağının da anlamına gelmemektedir. Onların
sonuçlandırılması ve ardından başvuru yapan çeşitli ülkelerin girmeleri,
Copenhagen ölçütlerine uydukları dereceye ve Birliğin yeni üyeler benimseme
kabiliyetine bağlı olmaktadır.
Avrupa Konseyi, 1998 yılının ilkbaharında
görüşmelere başlatmak için ve Birliğe girme koşullarını ve Antlaşma
düzenlemelerini sağlama konularının tartışılması amacıyla Kıbrıs, Macaristan,
Polonya, Estonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya ile iki taraflı hükümetler-arası
konferanslar çağırmaya karar vermiştir. Sözü geçen görüşmeler, Konsey
tarafından 8 Aralık 1997 tarihinde tanınan genel görüşme çerçevesinin esasında
yürütülecektir.
Bunun yanı sıra, Romanya, Slovakya, Latvya, Lituanya ve
Bulgaristan ile görüşmelerin hazırlanması, özellikle Birliğin acquis’sini
analitik biçimde incelemek yoluyla hızlandırılacaktır. Bu hazırlanma, Birliğin Üye
Devletleriyle bakanlar düzeyinde yapılacak olan iki taraflı toplantılarda da
tartışılabilir.
Kıbrıs’ın üyeliği, bütün toplulukların yararına
olmalı, sivil barış ve uzlaşmanın hakim olmasında yardım etmelidir. Üyelik
müzakereleri, Birleşmiş Milletlerin himayesi altındaki görüşmelerin yoluyla devam
eden Kıbrıs sorununa politik çözümünün arayışlarına olumlu biçimde katkıda
bulunacaktır. Sözü geçen görüşmeler, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon
kurulması amacıya sürdürülmelidir. Dolayısıyla, Avrupa Konseyi, Kıbrıs
hükümetinin üyelik müzakerelerini yürüten delegasyona Kıbrıs Türk toplumunun
temsilcilerinin dahil edilmesi konusu üzerinde ifade ettiği istekliliğini göz önünde
tutarak hareket edilmek istemektedir. Bu isteğe göre hareket etmek amacıyla,
Başkanlık ve Komisyon tarafından gerekli temaslarda bulunacaktır.
Yeniden gözden geçirme süreci
1998 yılının sonundan itibaren Komisyon, Konseye
düzenli olarak raporlar sunacaktır. Bunlara, Copenhagen ölçütleri ışığında, her
Orta ve Doğu Avrupa aday ülkenin, üyeliğe doğru yaptığı ilerlemeyi gözden
geçirecek iki taraflı hükümetler arası konferansların düzenlenmesiyle ilgili
gereken tavsiyeler dahil edilecektir. Özellikle, her ülkenin acquis Communautaire’i
hangi dereceye kadar kabul ettiği üzerinde durulacaktır. Bu raporlardan önce, aday
ülkelerinin her biriyle, üyelik ortaklıklarının uygulanması ve acquis’yi
benimsemeleri doğrultusunda yaptıkları ilerleme, Avrupa Anlaşma kurullarında
incelenecektir. Komisyonun raporları, Konsey içerisinde, üyelik müzakerelerinin
yürütülmesi ile ilgili gereken kararların alınması ve bunların aday ülkelere
bildirilmesinde bir esas olarak kullanılacaktır. Aynı çerçevede, Komisyon, aday
ülkelerin ekonomik ölçütlerini karşılama ve üyelikten kaynaklanan
sorumluluklarını yerine getirme olanaklarının değerlendirilmesinde 2000 Gündemi
tarafından benimsenen metodu takip etmeye devam edecektir.
Komisyonun Konseye sunacağı düzenli raporlarda, aday
ülkelerin yaptıkları ilerlemenin değerlendirilmesinde dinamik bir yaklaşım
uygulanmalıdır.
Türkiye için Avrupa stratejisi
Konsey, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olmaya uygun
olduğunu doğrulamaktadır. Türkiye için, diğer aday ülkeler hakkında karar
verileceği aynı ölçütlerin esasında hüküm verilecektir. Üyelik müzakerelerini
öngörülebilir duruma getirecek politik ve ekonomik şartlar tatmin edici olmasa da,
Avrupa Konseyi, Türkiye’yi her alanda Avrupa Birliğine daha yakın getirecek ve
Türkiye’nin üyeliğini hazırlayacak olan bir stratejinin çizilmesi önemli olduğunu
düşünmektedir.
Sözü geçen strateji şunlardan ibaret olmalıdır:
- Ankara Anlaşması tarafından verilen olanakların
geliştirilmesi.
- Gümrük Birliğinin kuvvetlendirilmesi.
- Mali işbirliğinin uygulanması.
- Yasaların yaklaşılması ve Birliğin acquis’nin kabul
edilmesi.
- 19. ve 21. paragrafların öngördükleri belli program ve
vekilliklere katılmak. Her program yada vekilliğe katılıp katılmama kararı ayrı
olarak alınacaktır.
Copenhagen ölçütleri ve 29 Nisan 1997 tarihli Konsey
görüşünün ışığında strateji, Avrupa Konseyi tarafından Ortaklık
Anlaşmasının 28 maddesi esasında gözden geçirilecek.
Üstelik, Avrupa Konferansına katılmak, Avrupa Birliği
Üye Devletleri ve Türkiye’nin ortak ilgisi olan alanlarda yürüttükleri diyalog ve
işbirliğinin daha da geliştirilmesi sağlanacaktır.
Avrupa Konseyi, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile
bağlarını kuvvetlendirmesinin, ülkenin giriştiği politik ve ekonomik reformların
gidişine bağlı olduğunu hatırlatmaktadır. Sözü geçen reformlara şunlar da dahil
edilmektedir: insan haklarına ilişkin standart ve uygulamaları Avrupa Birliğinde
uygulanmakta olanlara uydurmak, azınlıkları saymak ve korumak, Yunanistan ile Türkiye
arasında tatmin edici ve istikrarlı ilişkiler kurmak, uzlaşmazlıkların Uluslararası
Adalet Mahkemesi dahil olmak üzere legal yoluyla halledilmesi ve Kıbrıs sorununa B.M
Güvenlik Konseyi ilgili Kararlarına dayanan bir politik çözümün bulunmasına
yönelik ve B.M himayesi altında yürütülen görüşmelere destek vermek.
Avrupa Konseyi, Birlik ile Türkiye arasında istikbal
ilişkilerle ilgili ve 24 Kasım 1997 tarihinde olan Genel İşler Konseyinden ortaya
çıkan talimatları tasdik edip Komisyonun uygun teklifler sunmasını istemektedir. |