Belgeler Avrupa Komisyonu: «2000 Gündemi» (15.7.1997)
KIBRIS
Temmuz 1993’te Komisyon, Kıbrıs’ın üyeliğe
yaptığı dilekçe üzerinde olumlu bir görüş yayımladı. Bundan sonra da Avrupa
Konseyi, defalarca ve son olarak Florence’de (Haziran 1996’da) Kıbrıs’ın üyelik
müzakerelerinin Hükümetlerarası Konferansın bitiminden altı ay sonra başlaması
gerektiğini doğrulamıştır.
1. Ekonomik Kalkınma
1993 yayımladığı görüşte Komisyon, Kıbrıs
Cumhuriyetinin yüksek kalkınma düzeyi ve ekonomik dinamizmini kaydetmiştir. 1996
verilerine göre, tam meşguliyet (işsizlik oranı % 2,5), enflasyon ortalama % 3 ve kamu
borçları Gayri Safi Milli Gelirin % 53 olmuştur. Adanın güney kesimi, acquis
communataire’yi benimsemekte ya da A.B içerisinde mevcut olan rekabet ile başa
çıkmakta önemli problemlerle karşılaşması gerekmeyecek. Ne var ki, mali sektördeki
kanun ve uygulamalar Birlikte uygulanmakta olanlara uydurulmalı, bütün Adalet ve
İçişleri alanlarında işbirliği ve denetim kuvvetlendirilmelidir.
1993 yılında Komisyonun Kuzey Kıbrıs’ta gözetlediği
eğilimler hala değişmemiştir. Kişi başına ortalama yıllık gelir, yaklaşık ECU
3600 olup güney kesiminkinin üçte birini teşkil etmektedir. Ekonomi, gittikçe kamu
sektöre daha da bağlı olmaktadır, ki bu aslında Türkiye’den mali havaleler
demektir. İnsan ve doğa kaynaklarına rağmen, yatırımlar düşük düzeyde
kalmaktadır.
2. Politik bir anlaşmaya perspektifler
1993 görüşü Kıbrıs’ın devam eden
bölümlenmesini kaydetmiştir. O zamandan beri, B.M himayesi altında başta olmak üzere
çeşitli B.M tekliflerine uyan ve politik bir çözüme yönelik çalışmaları, pek
çok başarılı olmamıştır. 1997 ilk yarısı boyunca B.M iki toplumun liderleriyle
yoğun temaslarda bulunmuştur. Bu temaslar, liderlerin B.M himayesi altında yapılan
yüz yüze görüşmeleriyle sonuçlandırılmıştır. Kıbrıs’ta şubat 1998’de
yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce ilerleme sağlama olasılığı
vardır.
İki toplumlu iki bölgeli federasyon kuran çözüm
şekli, iyi saptanmış ve Birlik tarafından desteklenmiştir. Uygulanacak anayasa ve
toprak tertibatları için bir takım seçenekler incelenmiştir ve bazen muhtemel bir
genel muvafakatin esasları fark edilebilir olmuştur. Ancak şimdiye kadar, iki toplumun
bir anlaşmaya varması için yeterli teşvik olmamıştır.
Birlik, Birleşmiş Milletlerin ilgili Kararlarına uyan
haklı ve kalıcı bir çözüm bulunmasında olumlu bir rol oynamaya kararlıdır.
Uluslararası hukuka aykırı olan statüko, Adanın ve bölgenin istikrarını tehdit
etmekte ve Avrupa’nın, bir bütün olarak, güvenliğini etkilemektedir. Birlik,
taraflar arasında yapılacak olan kurumsal tertibatlara müdahale edememektedir. Zaten,
bunu yapmak da istememektedir. Ancak, sözü geçen tertibatların Birliğin acquis’sine
uygunluğunu tavsiye etmeye hazır olmaktadır. Üyelik perspektifinin politik ve ekonomik
avantajları Kıbrıs Yunanlarının yanı sıra Ada Türklerine de açık olmaya
başlamıştır. Bu perspektif kendisinden böyle bir teşviki sağlayabilmektedir.
3. Avrupa Birliği ile ilişkiler
Kıbrıs’la üyelik müzakerelerinin başlamasıyla
ilgili benimsenen program, müzakerelerin politik bir anlaşmaya varılmadan önce
başlayabildiği anlamına gelmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından
ifade edilen bir fikre göre, görüşmelerin başlamasına ilişkin alınan karara,
politik çözümün aramalarını kolaylaştırabilen olumlu bir gelişme olarak
bakılmalıdır. Birlik, bu fikri paylaşmaktadır.
Bu yıl Birleşmiş Milletlerin himayesi altında yapılan
temaslarda Kıbrıs Türk toplumunun temsilcilerinin üyelik sürecine katılmalarını
mümkün kılmakta yeterli ilerleme olursa, üyelik müzakereleri
kolaylaştırılacaktır. Politik bir çözümde anlaşma, görüşmelerin daha çabuk
sona ermesine izin verecektir. Müzakerelerin başlangıcının planlanmış olduğu
tarihten önce anlaşmaya yönelik ilerleme yoksa, görüşmeler uluslararası hukukun
tanıdığı tek yetkili makam olan Kıbrıs Cumhuriyetinin hükümetiyle başlayacaktır.
Son tavsiyeler
1. Komisyon, Konseyi bu tebliğde izah edilen genişleme
talebine yaklaşımını tasdik etmeye davet etmektedir.
Amsterdam Avrupa Konseyi belirttiği gibi, genişleme,
müracaat eden bütün ülkeleri kucaklayan kapsamlı bir süreçtir. Tam süreç, temel
üyelik şartlarını tatmin etme ve üyeliğe hazırlanma açısından her ülkenin
ulaştığı aşamaya göre ayrı ayrı ülkelerle üyelik görüşmelerine
başlatılmasını ve Orta ile Doğu Avrupa ülkelerinin girmelerini hazırlayan bir
stratejinin sağlamlaştırılmasından oluşan ve ona eşlik eden bir çerçevenin yanı
sıra Avrupa Konferansına benzer çok taraflı bir işbirliği forumunun meydana
getirilmesini içermektedir.
2. Kıbrıs ile üyelik müzakerelerine gelince, Avrupa
Konseyi onların hükümetler arası konferansın bitiminden altı ay sonra başlaması
gerektiği sonucuna artık varmıştır.
3. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine gelince şimdi
Komisyon, Copenhagen Avrupa Konseyi tarafından belirlenen ölçütlerin ışığı
altında, Görüşlerinde objektif bir analiz sunmuştur. Komisyon, şimdilik bu
ülkelerden hiç birinin bütün ölçütleri tam olarak tatmin etmediğini
düşünmektedir. Ancak, dokuz ülke politik şartları tatmin etmektedir. Bazıları ise,
ekonomik ve üyeliğin diğer sorumluluklarıyla ilgili şartları tatmin etme yönünde
yeterli ilerleme yapmıştır.
Yaptığı analizin ışığında ve her ayrı
ülkeye mahsus değerlere göre, Komisyon, Macaristan, Polonya, Estonya, Çek Cumhuriyeti
ve Slonenya hazırlanma çalışmalarını devam ederek kuvvetlendirirlerse bu ülkelerin,
orta vadede, bütün üyelik şartlarını tatmin etme konumunda olabildiklerini
saymaktadır.
Komisyon, sözü geçen ülkelerle aynı zamanda üyelik
müzakerelerine başlatılmasının, görüşmelerin aynı zamanda da
sonuçlandırılacağı anlamına gelmediğinin altını çizmektedir. Üyelik
müzakerelerini sonuçlandırma zamanını seçme, her müracaat eden ülkeye mahsus
fikirde bu ülkeden istenilen yeni çabaların başarılılığına geniş ölçüde
bağlı olmaktadır. |