black_horizontal.gif (38 bytes)

 

black_vertical.gif (38 bytes)
Back ] Up ] Next ]    
Belgeler

«Kıbrıs’ın üyeliğe doğru yaptığı ilerleme üzerinde olan ve Komisyon tarafından sunulan olağan raporun sonuçları», Kasım 1998

Politik alanda, Adada daha fazla gerginlik yaratıp iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyonun kurulmasını daha da zorlaştırabilen önlemlerden kaçınılmasına devamlı olarak dikkat edilmelidir.

Adanın devamlı bölünmesine siyasi yöntemlerle çözüm bulunmasına yönelik çabalara rağmen, B.M Güvenlik Konseyi Kararlarına uygun, kapsamlı bir çözüme varılamamıştır. Kıbrıs Hükümetinin, Kıbrıs Türk toplumuna temsilcilerinin üyelik müzakerelerine katılmalarıyla ilgili yaptığı davet hala kabul edilmemiştir. Bu da, acquis’nin analitik incelenmesinin Kıbrıs’ı bir bütün olarak kapsayamayacağı anlamına geliyor.

1993 yılından beri ekonomik alanda olan gelişmeler, Kıbrıs ekonomisinin acquis’nin kabulü tarafından ileri sürülen talepleri benimseme kabiliyetine sahip olduğunu ve makamların istikrarlı, uzun vadeli bir ekonomik ortamın ve olumlu bir iş ikliminin yaratılmasına bağlı göründüğünü tasdik etmektedir. Ülkenin özelliklerinin sonucu olarak, bilhassa Ada olduğundan, devamlı ücret baskıları ve ücretlerin sertliğinden (bunlarla Adada var olan tam meşguliyet durumu da ilgilidir), Kıbrıs, son yıllarda sanayi ve turizm gibi geleneksel sektörlerde rekabetliliğini kaybetmiştir. Bu, Kıbrıs’ın A.B’ye ihracatlarının düşmekte olan eğilimine yansıtılmaktadır. Ancak, ekonominin turizme aşırı biçimde bağlanmasının azaltılmasına yönelik çabalar harcanırken, tersiyer sektörün önemini artırılmıştır. Sözü geçen eğilimin devam edilmesi beklenebiliyor. En kayda değer gelişme, uluslararası iş sektörünün ve özellikle uluslararası bankacılık sektörünün büyük ve artmakta olan önemi olmuştur. Sektörün eylemlerinin acquis’ye uymasını sağlamamız çok önemli olacaktır. Aynı mühimlilikte olan başka bir talep, sermaye hesaplarının liberalleştirilmesinden kaynaklanacak olan rekabetine dayanabilmelerini sağlamak için yerli mali sektörün yeniden yapılanmasıdır.

Kıbrıs’ın kuzey kesiminin bütünlemesi, özellikle Kıbrıs’ın A.B’ye katılması çerçevesinde yer alırsa, büyük ekonomik güçlüklere sebep olmayacaktır. Bu, hele tarım ile turizm alanlarında nispeten küçük ölçüsü ve potansiyelinden kaynaklanmaktadır. Ancak, temel altyapıyı Adanın güney tarafının standartlarına yükseltilmek, çok önemli olacaktır.

Acquis’nin benimsenmesine gelince, acquis’nin aşamalı kabul edilmesi için gerekli olan kurumların birçoğu, 1973 Ortaklık Anlaşması ve 1987 Protokolünde dahil edilmektedir. Sözü geçen kurumlara dayanarak Kıbrıs, bahusus Gümrük Birliği çerçevesinde, acquis’nin kabul edilmesinde göz çarpacak derecede ilerleme yapmıştır. Ne var ki, özellikle iç pazar alanında, uluslararası işler ve mali sektörlerde, hala epeyce çaba harcanmalıdır. Üstelik, denizcilik, telekomünikasyon, adalet ve içişleri önemi özel olan diğer alanlar teşkil etmektedir. Kıbrıs, artık görüşülmüş olan 16 bölüm göz önünde tutularak, acquis’yi kabul etmekte büyük zorluklarla karşılaşmayacaktır.

Kıbrıs’ın idari ve adli kapasitesine ilişkin acquis’nin uygulanmasında büyük problemlerle yüz yüze gelinmeyecektir. Bununla beraber iç pazar, denizcilik, telekomünikasyon, çevre, adalet ve içişleri alanları dahil olmak üzere bir takım alanlardaki idari kapasiteler kuvvetlendirilmelidir.

 

Back ] Up ] Next ]